25 Nisan 2009

elektron mikroskobuyla çekilmiş fotoğraflar


Kırmızı kan hücreleri


6 günlük insan emriyosu


akciğer alveol hücreleri


dilde tat alma duyuları


diş plakası


gözde kılcal damarlar


ince bağırsak kıvrımları


insan embriyosu


insan yumurtası


kan pıhtısı


kanserli akciğer hücresi


kulak kılları


Purkinje Sinir Hücresi


kırık saç teli

kaynaklar

http://www.environmentalgraffiti.com
http://en.wikipedia.org/wiki/Scanning_electron_micrograph
http://images.wellcome.ac.uk

23 Nisan 2009

23 Nisan'dan güzel anılar

İnsanın doğum gününde yazdığı yazıların mahiyetide sanırım daha bir farklı oluyor. Doğum gününden geriye kalan güzel anılar ekleniyor hatıralara...



Bu ay benim için çok yoğun toplantılarla geçti. DAS Kongresine katıldım. Tüm kongre boyunca çok faydalı bilgiler edindim. Hastanelerin dezenfeksiyon ve sterilizasyonunun ne derece önem taşıdığını , hastane enfeksiyonlarının engellenmesi için olmazsa olmaz olduğunu öğrendim. Hatta tren vagonları gibi düşünürsek konuyu, antibiyotik kullanımının azalmasına kadar uzanan bir yolculuk olduğunu farkettim. Kongrede öğrendiğim başka bir konuda hastanelerde kullanılan dezenfeksiyon ürünlerinin seçimindeki hatalar oldu. Meğer neler oluyormuş bilmediğimiz diye geçirdim, konuşmaları dinlerken.



TOD tarafında Ankara'da gerçekleştirilen Nisan kursunun bu yıl ki konusu "Katarakt" oldu. Toplantı başkanı ile yaptığım söyleşide katarakttan korunma yolunun olmadığını ancak tedavi sürecinde ameliyatın şart olduğunu öğrendim.Dilerim korunma yolları bir an önce bulunur, çok zor bir hastalık. Ama sevindirici olan teknolojinin gelişmesiyle paralel olarak tedavi yöntemleri de sevindirici sonuçlar veriyor.



Hepatoloji size ne anlatıyor! Karaciğer hastalıklarını konu alan bir bölüm olduğunu, bunun içerisinde de karaciğer hastalıklarının tartışıldığını yeni öğrendim. İlginç olan ise bu alanda yapılan tedavilerin birkaç branşı içine aldığıydı.Yani karaciğer deyip geçmemek gerekiyor, her yıl bu alanda kongre ve sempozyumlar düzenleniyor.Tedaviler tartışılarak doğru sonuç bulunmaya çalışılıyor.

Hastanelere yaptığım ziyaretlerde ne gibi eksiklikler olduğunu farkediyorum. Hatta artık hastaneyi dolaştığımda ne gibi eksiklikler olduğunu söylenmeden anlıyorum. Yapılan hatalı davranışlar gözümden kaçmıyor. Özellikle devlet hastanelerinde tedavi gören insanların yaşadığı zorlukların sona ermesini istiyorum. Kuyruklara çözümler gelmeye başladı, internetten randevu, telefonla randevu veya hastanede sıra almak gibi çözümler getiriliyor. Sonra laboratuar sonuçlarının alınmasındaki zorluklar vardı. Bu konuda meslektaşlarım daha iyi bilirler. Sıralar uzayıp gidiyordu, bazı hastaneler bu konuda da hastaya yardımcı çözümler sunuyor. Muayene olduğunuz hekim size sonucu söylüyor. Bunun dışında hemşire çağrı sistemlerinin gelmeside hastalar için sevindirici bir durum oldu. Dijital röntgenlerin gelmesiyle film sorunu da kalmıyor, böylece oluşturulan arşiv ile hastanın geçmişte geçirdiği rahatzılıklara göre de tedvailer şekillenmeye başlayacak. Hatta aile hekimliği ile bu daha da farklı boyut kazanacak.

Son dönemlerde başhekimlerin daha duyarlı davrandığını görmek çok sevindirici. Empati kurarak yapılan işler daha verimli sonuç veriyor. İmkanların zorlanarak hizmetin sunulması çok sevindirici. Dilerim hastanelerin tümünde gelişmeler hep yüz güldürücü olur. Hep gülen yüzlerle karşılaşmak dileğiyle...

16 Nisan 2009

BİYOTÜRK

www.biyoturk.com adresinde seneler önce yazılarım yayınlanırdı. O zamanlar üniversite son sınıf ve sonrasında benim için çok heyecan vericiydi. Araştırmalarıma yer veriliyordu. Bugün sitenin yeniden aktif hale geldiğini görünce çok mutlu oldum. Hoşgeldin BİYOTÜRK yine yeni yeniden!!!